İnternet hayatımıza girdiği andan itibaren sosyal medya da her zaman bizimleydi. İlk zamanlarında popülerliği yakalayamasa da kendini geliştirerek şu anki yerini aldı ve hayatımızın bir parçası oldu. Her yeni gün bir yenilikle karşımıza çıkan sosyal medyada birbirine rakip birçok mecra bulunuyor ve yenileri gelmeye devam ediyor.

Kişisel profiller kadar markaların da tercihi olan sosyal medyanın kullanıcı sayısı 2020 yılında 3,80 milyara ulaşmış durumda. Bu kadar talep gören bir yer, seslerini daha fazla insana duyurabilmeleri, kendilerini tanıtabilmeleri adına markalar için büyük fırsat oldu tabii...

Sosyal medya hayatımızda öyle bir konuma geldi ki gideceğimiz oteli, restoranı ve hatta çalışacağımız iş yerini bile sosyal medya hesaplarını inceleyerek tercih ediyoruz. Aktif ve profesyonel olmayan bir profil ile karşılaştığımızda acaba diyor ve çekiniyoruz. Kısacası markanın ilk izlenimi için sosyal medya hesaplarını canlı tutmak çok önemli. Doğru sosyal medya kullanımı ve doğru mecra seçimi ile markanızı en iyi yerlere getirebilirsiniz.

Bütün sosyal medya mecralarında marka adına hesap oluşturmak yanlış bir hareket olacaktır. Öncelikle hedef kitlenizin demografik, coğrafik, sosyal aktiviteleri vb. araştırarak hangi mecraları tercih ettiklerini öğrenmelisiniz. Her sektörün hedef kitlesi farklı olduğundan en doğru seçimleri yapmaya çalışın.

Örneğin,
Facebook’ta promosyon çalışmaları, ürün tanıtımı iletişimi ve site trafiği oluşturuluyorken,
Twitter’da müşteri desteği, sorun çözümü iletişimi gibi anlık paylaşımlar yapılıyor.
Instagram ise direct mesaj ile müşteriyle doğrudan iletişimde kalmanızı sağlarken, marka tanıtımı ve satış için de en çok tercih edilen mecra oluyor.
Eğer B2B bir şirketseniz, kurumsal kimliğiniz ve ağınızı genişletmek için Linkedin doğru bir tercih.

Rakip firma analizi de bu konuda size yardımcı olabilir.
Aynı sektörde bulunduğunuz rakip firmaları inceleyerek “hangi mecralarda bulunuyor, iletişim dili ve içerik formatı nasıl” gibi konular hakkında bilgi alabilir, adımınızı bu şekilde atabilirsiniz.

Ayrıca sosyal medya reklamlarından aldığınız dönüşümler, hangi mecraya yönelebileceğinizi size az çok gösterecektir.

Tüm araştırmalarınız bitti ve sosyal medyaya giriş yaptınız.
Öncelikle sayfanızı her zaman aktif tutmalı, moderasyonu olabildiğince hızlı gerçekleştirmelisiniz. Bu, müşterilerinizin ve takipçilerinizin güvenini daha hızlı kazanmanızı sağlar.

Her mecranın dili birbirinden farklı. Mesela Linkedin kurumsallık beklerken, Instagram samimiliği kaldırabiliyor…
Siz de yerine göre davranmalı ve içerik formatını o şekilde oluşturmalısınız. Her zaman resmi bir dil kullanmak müşteri ile aranıza mesafe koymanıza sebep olabilir. Bu yüzden sürekli satış odaklı değil de neşeli, ilgi çekici ve etkileşim sağlayacak paylaşımlar olumlu geri dönüşler almanızı sağlar. Örneğin onlara markanız hakkındaki beklentilerini sorabilir, sayfanıza her zaman bağlı kalacak çekilişler düzenleyebilirsiniz. Örnekler artırılabilir.

Gelelim sonuca.
Sosyal medyada bilinirliğinizi artırmak için en birincil kural, sosyal medyaya zaman ayırıp detaylıca ilgilenmektir. İş yoğunluğunuzda bunlara fırsat bulamıyorsanız tüm bu adımları sizler için en profesyonel şekilde atıp, en iyi yerlere gelmenizi sağlayacak bir sosyal medya uzmanı ile anlaşabilirsiniz.

Yazan: Büşra Yıldız